0505 795 01 25
tr
tr
Sosyal Medya Hesaplarımız

Hakkımızda

Anasayfa » Hakkımızda

  Emin Eğitim Derneği | Hakkında

 

  • ‘’GELECEĞİMİZ EMİN ELLERDE’’ DÜŞÜNCESİNDEN HAREKETLE TÜRKİYE’NİN GENÇLİĞİNİ VE GELECEĞİNİ DERT EDİNEN BİR GRUP GÖNÜLLÜ TARAFINDAN 2011 YILINDA KURARAK HİZMETLERİNE BAŞLAMIŞTIR. İLK KURULUŞ YILLARINDA LİSE VE ÜNİVERSİTE GENÇLERİNE YÖNELİK TERTİP EDİLEN SEMİNER, GEZİ VE KONFERANS PROGRAMLARI İLE HİZMET HAYATINA BAŞLAYAN DERNEĞİMİZ, ZAMAN İÇERİSİNDE PROFESYONEL ÇALIŞMALARA YÖNELMİŞTİR.

  • TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ HAYATI KOLAYLAŞTIRDIĞI GİBİ AYNI ZAMANDA DEĞERLERİMİZİN YOK OLMASINA ZEMİN HAZIRLAMAKTADIR. GENÇLERİMİZ TEKNOLOJİNİN VE SOSYAL MEDYANIN KARANLIK SOKAKLARINDA KAYBOLUP GÜNDEN GÜNE OLUMSUZ YÖNDE DEĞİŞMEKTEDİR. EMİN EĞİTİM DERNEĞİ TEKNOLOJİ VE SOSYAL MEDYAYI DOĞRU VE OLUMLU BİR ŞEKİLDE KULLANIMI ÖĞRETEREK BU DEĞİŞİME DUR DEMEK, YOK OLMAYA YÜZ TUTMUŞ MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİMİZİ KORUMAK, BİLGİLİ, NİTELİKLİ VE LİYAKATLİ NESİLLERİN YETİŞMESİ İÇİN FAALİYETLER SÜRDÜRMEKTEDİR.

 

EMİN EĞİTİM DERNEĞİMİZ
2011 Yılında kurmuş olduğumuz Derneğimizin bu gün geldiği noktada dört adet Erkekler için bir de kızlarımıza yönelik Gençlik merkezlerimiz oluştu. Ayrıca bir de danışmanlık birimimiz mevcut. Altınçocuk kreşimizi de unutmamak gerek.
İnşallah bu mekanlarda yetişip büyüyen altın çocuklarımızla eğitim hizmetlerimizde büyüyecek ve de büyümek zorunda. Çünkü biz bir dertten yola çıktık Bu dert Eğitim ve terbiye sistemimizde üretilmesi gereken bir çocuk kalitesi ile önümüzdeki on yılların inşası, yani geleceğimizin inşasıdır.
Biz koca İslam dünyası, biz Türkiye, biz anneler, biz babalar insan açığı üzerine düşünmek, yoğunlaşmak zamanındayız. Çocuklarımızı, çağın önderi olabilecek bir ruhi kıvamla, bir izzet bilinci ile donatmak zaruretindeyiz. Amel defterimiz gibi okumak, ülkemiz ve hatta İslam coğrafyasının yarınları gibi okumak zorundayız.
Esen rüzgârlardan sakınırız onları. Çamur içinde yürümelerini istemeyiz. Ayaklarına diken batsa, yüreğimize batmış gibi olur, içimiz kanar. Yüzleri solsa, gözlerindeki ışıltı sönse perişan oluruz, uykularımız kaçar. Oysa dışarıda cam kırıkları üzerinde yürüyorlar. Çamur değil bataklıktan geçiyorlar, rüzgârlarda değil fırtınalarda savruluyorlar, yüzler değil yürekleri soluyor, gözlerindeki ışıltı kara bulutlarla gölgeleniyor.
Onlar bizim can parelerimiz.
Hz. Ali “Çocuklarınızı onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin”diye seslenmişti tüm çağların Müslümanlarına…
Geleceği bu günden taşımalıyız çocuklarımızın yüreklerine. Omuzlarını, yüreklerini ve dimağlarını yaşayacakları çağa göre inşa etmeliyiz.
Bir çocuk nedir bu ülke için diye sorduğumuzda, karanlık geleceğe doğmuş insan yavrusu diye cevap veriliyor. Milyon milyon çocuk israfı var, insan israfı var. Yaşadığımız her acının, insan açığının, çocuklarımıza yönelik hassasiyet eksikliğinin kahredici yansıması olduğunu bilmekle yükümlüyüz. Anne baba olmak için derin bir bilgiye ihtiyaç var. Devlet adamı olmak içinde… Her alanda açık veriyoruz, niteliksiz kitleler değil aradığımız insan topluluğu. İslam coğrafyasını, ne satıhta kalmış yürekler taşıyabilir, ne de derinliksiz tefekkürden yoksun beyinler.
Belki şöyle bir şey yapmalıyız.
Çocuklarımızı acil, çok acil hayati bir sorun olarak karşımıza alıp, her birini gelecekte övünebileceğimiz bir kişilik haline nasıl getirebileceğimiz derdi ile yatıp kalkmalı, yüreğimizi durultacak bir çözüm üretinceye kadar dertten kurtulduğumuz sonucuna yatmamalıyız.
Belki sizin çocuğunuzda doğacak Fatihler, yavuzlar, Mevlanalar, Yunuslar. Belki sizin çocuğunuz umut olacak bunalım çağı için.
Bu gün çocuğumuza bir kere daha sarılmak, başını okşamak durumundayız. Çünkü bahtımız onda, hüsranımızda…
Resul ERGÜN